Anasayfa Arda Baloğlu Uzaktan Eğitim Paketleri Değişimler Merak Edilenler İletişim
Çıkış Yap
ARDA BALOĞLU
KİMDİR?
ARDA
BALOĞLU

Ben, Arda Baloğlu, 31 Mart 1997'de İstanbul'da doğdum. Sporla tanışmam 6 yaşında başladı ve o günden beri çeşitli spor dallarıyla ilgilendim, aralarında yüzme, basketbol, atletizm ve judo bulunmaktaydı. Ancak doğuştan gelen görme rahatsızlığı nedeniyle birçok spor dalında başarılı olamadım. Bu süreçte sporda bir yere ait olma arayışındayken, 14-15 yaşlarındayken sadece sporsuz kalmamak adına bir bench press sehpasında başladım..

Bu süreçte fitness sporuna olan ilgim arttı ve 15 yaşında bu alanda kariyer yapma kararı aldım. Hayatımı bu spor etrafında şekillendirme kararı alarak tamamen buna odaklandım. Lisede, 17 yaşında olmama rağmen sınıfa anatomi ve fitness kitaplarıyla dolu çantamla giderek, hocalarıma farklı bir perspektif kazandırmaya çalışırdım. Bu sırada, hocalarımın bu kitapları ders zamanlarında okuduğumu fark etmeleri nedeniyle zaman zaman beni uyarmalarına rağmen bu tutkumu sürdürdüm. Bu tutku dolu süreçte, yaklaşık 4-5 yılı amatör bir şekilde geçirdim.

İLK YARIŞMAM

18 yaşındayken ilk yarışma kararını almıştım. Hazırlığım 5-6 ay sürecekti ve 19 yaşında ilk kez podyumuma çıkacaktım. 19 ve 20 yaşlarımda 2 kez yarıştım. Her iki yarışmada da doping kullanmadan, doğal bir şekilde hazırlandım ve tabii ki bu kararı vermediğim için iyi bir sonuç elde edemedim. Tam disiplinle sürdürülen sert 5-6 aylık diyet ve günde çift idmanlara rağmen, doğal bir formun sınırları olduğu için yarışmacılıkta vücudu istenilen noktalara getirmek zordu. Normal hayatınızda doğal olarak çok iyi bir vücut elde edebilir, sınırlarınızı zorlayabilirsiniz. Emeklerinizin karşılığını alırsınız, ancak yarışma dünyasında sınırların ötesinde bir performans sergilemek için genellikle doping kullanımı gereklidir. Ne olursa olsun, genç yaşlarımda bu benim için çok değerli bir tecrübe oldu.

ANTRENÖRLÜĞE BAŞLANGIÇ

2. yarışma sürecini tamamlarken, henüz 19-20 yaşlarındayken, salonlarda hocalık yapmaya başladım. Mesleği daha iyi kavrayabilmek için ilk aylarda izin bile kullanmıyor, ücret bile almıyordum. Tek hedefim, sevdiğim işi mümkün olduğunca iyi bir şekilde öğrenmekti. Her gün sahadaydım ve çalıştığım salonda akademisyen bir hocam vardı. O, aynı zamanda işletmecisi olduğu salonda beni 2. yarışmama hazırlayan kişiydi (Mustafa Savaşan). Kendisi çok bilgili bir akademisyendi ve her hafta bana eğitim veriyordu. Bir hafta postürel analiz eğitimi, bir hafta hipertrofi eğitimi, bir hafta fonksiyonel antrenman eğitimi gibi. Bu bilgi bombardımanına maruz kalırken, bir yandan da günde 10-12 saat salonda, öğrendiğim her şeyi salon üyeleri üzerinde deniyordum; tüm bilgileri test ediyordum. Bu sürecin ardından, bir yandan da sosyal medyaya girmeye karar verdim.

SOSYAL MEDYA

Küçük yaşlarda figüranlık yapmıştım, aslında bu tür şeylere olan ilgim hep vardı. Ancak başka bir alana yönelince, bu işleri bir süre bırakmıştım. Uzun bir aradan sonra, hocalık yaptığım dönemde, Onedio adlı popüler bir YouTube kanalından bir çekim teklifi aldım. Video, o dönemde oldukça iyi bir izlenme elde etti ve içimde gerçekten yüksek bir umut oluştu. Çünkü hep tanınma, popülerlik ve başarı gibi hayallerim vardı. Bu olaydan sonra sosyal medyaya adım atmaya karar verdim ve ilk videolarımı 20-21 yaş aralığında, yani 2017-2018 yıllarında çektim. Onedio videosu, sizlerle tanışmama sebep oldu ve beni en çok mutlu eden şey, videolarımla farkında olmadan birçok kişiye yardımcı olabilmek ve "Vay be, başardım!" diyebilmektir. Umarım bu güne kadar tüm videolarım işinize yaramıştır. Okuduğunuz için teşekkür ederim.